İl Özel idaresi tarafından kurulan Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen bedel, uzlaşma komisyonu tarafından hissedarlara sunulmuş, ancak tarafları uzlaşamamıştı. Şu anda istinaf aşamasında sonlara gelinirken, bu arsaya okul yapılacak mı, yapılmayacak mı, soru işaretleri ortaya çıkmaya başladı. Hayırsever vatandaş ise ateş püskürüyor. Tek arzumuz babamın sağlığında okulun açılışını gerçekleştirmekti, yani sağlığında görsün istiyorduk. Neredeyse 5 yıl olacak bu işin ne hayrı kaldı, ne de hayırseverliği diye yakındı..

Hayırsever vatandaş ayrıca 5 yıl evvel 238.000 dolar bozdurarak özel idare hesabına yatırılan parasının ya iade edilmesini (paranın bugün ki değeri ile) yada okulun acilen yapılmasını istiyor.

Hayırsever iş adamı Yalçın Küçükbaş’ın aktardığı 500.000 TL kamulaştırma bedeliyle, üzerine yapılacak okulla ilgili İl Özel İdare bütçesinden ayrılan 1.500.000 TL ödeneğin yıllardır il özel idare bütçesinde bekletilmekte olduğu da söylenilmektedir. Konu ile ilgili dava sürecinin devam ettiği sürece ve idaremiz tarafından yapılabilecek hiç bir işlem bulunmamaktadır diye cevaplar verilmektedir. Beklemeye alınan okul yapımı içinse herhangi bir somut adım atılmamaktadır.

Edinilen bilgiye göre, istenildiği takdirde istinaf sürecinin devam etmesinin okul yapımına engel olmadığı, yapılan istinafın; arsa istimlak için değil, istimlak bedeli için yapıldığı, gerekli görüldüğü takdirde, acil ihtiyaç olan Yeni mahallede yapılması gereken bu okul için, dava aşamasındayken, eğitim kurumu gibi özeliliği, bölgede acil okul ihtiyacı ve kamu yararına da sahip olması münasebeti ile kamu yararı kararı alınmak suretiyle, bölgede uzlaşanlar haricinde kalanlar için kurum tarafından dava açılarak fiili olarak taşınmaza, söz konusu bu kamu yararı kararına binaen el atılıp okul inşaatına başlanamaz mıydı?

Dolar krizinin yaşandığı son zamanlarda birçok yatırımlar askıya alınırken, okulun yapımı için tüm engeller ortadan kalksa bile, Boyabat yeni mahallenin acil ihtiyacı olduğu söylenen okulun, hayırsever iş adamının verdiği meblağ ile geçmiş tarihte çok düşük meblağlara malzeme alınırken, bugün dolar bazında olan bir çok şey ateş pahası oldu. Yani hayırsever iş adamının verdiği para da tuz ve buz olmuyor mu? Veya hayırseverlere hayal kırıklıkları yaşatmaya kimin ne hakkı var.

Ayrıca çeşitli konularda bağış yapma konusunda duyarlı bulunan halkımız için; bu ve benzeri davranışlar devlet millet dayanışmasına da gölge düşürmüyor mu?