Tweet |
Kimimiz, vücuttan diken çıkarmakla meşgul olur, kimimiz seke seke yürürüz. Kimimizse koşar adım, dolu dizgin gideriz. Hatta ayaklar kan revan olmuş, duymaz hissetmeyiz bile.
Kimimiz; bulduğu gölge de eğlenir kalır, zamanı unuturuz. Oysa gölge geçmiş, güneş neredeyse beynimizi kaynatacak kadar tepemize gelmiş, farkına bile varmayız. Kimimizse daha iri ağaç gölgesinde istirahatle meşgul oluruz. Oysa hava kararmak üzeredir ve birazdan bastıracak karanlığın ve kopacak fırtınanın ya farkına varmayız, ya da daha güvenli buluruz bu ulu ağaç altlarını.
Oysa “ağaca yaslanma kurur, insana yaslanma ölür” diye atasözümüz bile vardı.
Kimimizin yanından geçen geçene. Kimimiz de yanından geçip gittiklerimizin sayısını hatırlamayız bile.
Kimimizin hayatına öyle biri misafir olur ki, ne acı hissettirir ne yorgunluk. Çilekeş bedenlerimiz kendine gelir, gözler güler, ağız kulaklarda, tebessümlerde boğuluruz.
İyi ki varsın oğluşum, iyi ki varsın prensesim, iyi ki varsın canım hayat arkadaşım, iyi ki varsın güzel arkadaşım, iyi ki varsın dostum, iyi ki varsın her şeyim deriz.
Hayatımızda; İyi ki de, iyi ki dediklerimiz var.