مواقع مراهنات ギャンブル сайты ставок المواقع المثيرة
مواقع مراهنات смотреть порно онлайн ギャンブル
Bugun...


Gölge Adam

facebook-paylas
AZAR AZAR OLDU
Tarih: 14-11-2019 19:43:00 Güncelleme: 14-11-2019 19:43:00


Bir rüya görürsünüz. Bazen kâbuslarla doludur, bazen de  cennette yaşar gibisinizdir.

İpekten gömlekler, markalı giysiler. Koltuklar som altından, her birisi bir diğerinden daha gösterişli. Birinden kalkar, diğerine  oturursunuz. Devlet mallarıysa babalardan miras kalmış gibi, emirlere amade.

Sarayların etrafı da;  saraylarla dolu, birbirini kuşatmış iç içe sanki saraylar dünyası. Avam diye tabir edilen sıradan  insanların,  bu sarayların civarına  yaklaşabilmesi artık hayal bile edilemez olmuş.

Hizmetçiler ise birbirinden daha alımlı. Prenslerine hizmet etmek için el pençe, hazır kıta beklemekte. Zavallı çaresiz avamdan insanlar;  bu  rüya aleminde ki  prenslerle  göz göze gelebilmek için fırsat aramakla meşgul. Sınıf atlayan atlayana. Batı da da sınıflar vardı. Hatta parlamentoda bile yerleri ayrı ayrıdır .

Bu rüyaya öyle dalınmış ki, top patlatsan uyanan yok.

Kraliçe Marie Antoninette’ya  atfen söylenen “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözlerini uygulamalarıyla ispat peşine düşmüş  yeni kuşak prensler, yeni  sodom ve gomoreler  kurmakla meşgul.

Eskilerden bazıları;  önceki prenslerin dünyaları için:

“Bak bize bir hal oldu,

Cumamız Pazar oldu,

Ne olduysa bize,

Hep azar azar oldu.” Derlerdi.

Şimdi de azar azar başka bir şeyler olmakta.

Gazeteci Ahmet Emin Yalvan’ı vuran Hüseyin Üzmez’i,  Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in koğuşuna getirirler.  "Emin Yalman'ı neden vurdun" diye soran Necip Fazıl ‘a, Hüseyin Üzmez; "Sen öyle istersin diye düşündüm" diyerek  ilginç bir cevap vermişti.  Necip Fazıl, Hüseyin Üzmez’i kastederek, Osman Yüksel Serdengeçti’ye  dönüp  "Görüyor musun  Osman , ayağa  kalk Sakarya dedik, bizi bir kişi anladı; lakin o da yanlış anladı, amuda kalktı" demişti.

Üstad bugün yaşamış olsaydı ne derdi acaba? Hiç düşündük mü?

Belh Sultanı İbrahim Ethem de, bir gece kuş tüyü yataklarında eşiyle,   cennette ki köşklerinden  konuşuyorlardı. Sarayın damından ayak sesleri işitildi.

Sultan Sinirlenmişti;

-“Kim bu saatte o damdaki?.. Ne arıyorsun orada be adam?” diye seslendi.

-“Devemi kaybettim, onu arıyorum,” diye damdaki’nden  cevap geldi.

Hükümdar, iyice kızmıştı:

-“Behey şaşkın! Damda, deve ne gezer! “ diye haykırdı. Damda ki adam  Behlül’dü ve dedi ki:

-“Ey hükümdar! Sen  atlastan kuş tüyü yataklarda cennet arıyorsun da, ben tavanda deve aramışım bunun neresi yanlış.” Der…

Ve sonrası da herkesçe malum.

 

Asım’ın nesli deniliyordu. Sahi bu nesle ne oldu da, inandığı gibi yaşamaktayken, yaşadığı gibi inanmaya başladı! Aynen yukarıki  dizelerde söylendiği gibi, ne olduysa bize; hep azar, azar oldu.

Makamlarda, para ve kadın ilişkilerinde ayaklar titremeye başladı, hatta kaymalar oldu. Yuvalar ve aileler de huzur kalmadı. Şiddet arttı, sevgiler kayboldu.

Hadid suresinde “Dünya hayatı sizi aldatmasın”,

 

Enam suresin de  de  “Dünya hayatı ancak bir oyun ve bir eğlencedir. Elbette ki; ahiret yurdu, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız?” denilmiyor mu?

 

Yunus Emre ne de güzel söylemişti: ” Mal sahibi, mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi, Mal da yalan mülk te yalan, Var biraz da sen oyalan” diyerek Dünya hayatına aldanmamamız gerektiğini bizlere  hatırlatmıyor muydu?

 

Ankebut suresinde de Rabbimiz, bizleri; “İnsanlar  “inandık” demekle, imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı zannederler.” Diye uyarmıyor muydu?

 

Hani Şair ” Yamadık Dünyamızı yırtarak Dinimizden, Dünya da gitti, Din de gitti elimizden” demişti ya!

Ne Allah’ın ipi kaldı, ne de Ahır Zaman Nebi’sinin ahlakından örnekler.

 

 





FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Henüz anket oluşturulmamış.
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI