Arkadaş kelimesi anlam itibariyle: Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yaren, yoldaş anlamlarında kullanıldığı gibi
aynı ortamda birlikte bulunanlardan her biri, hempa, refik anlamlarında da kullanılır.
Toplumumuzda kabul gören genel manası ise bana göre; arka taşı, arkasını, sırtını yasladığı sağlam taş ve yol arkadaşlığı şeklindedir. Ortak özellikler barındıran insanlar için de kullanılır.
Bilim insanı, tıp doktoru ve filozof olup, Antik Roma’nın en önemli doktorlarından biri olan Calinus,
birisi:
-Ey üstad, dedi, bu ilacı delilik için verirler. Delilik ise senden uzaktır.
-Bana bir deli baktı, dedi Calinus.
-Bir müddet yüzümü seyretti. Bana göz kırptı, sonra yenimi, yakamı yırttı. Onunla bir münasebetim olmasaydı nasıl olur da yüzünü bana çevirirdi?! Benim onunla bir ilgim olmasaydı, nasıl olur da gelir bana çatardı?! iki kişi uzlaştı mı, aralarında ortak bir özellik var etrafındaki dostlarına;
-Bana filan ilacı verin”, dedi. İçlerinden demektir. Kuş ancak kendi cinsinden olan kuşlarla uçar. Kendi cinsinden olmayanla sohbet, adeta mezara girmedir.” Diye söylenir.
…….
Hikmet sahiplerinden biri şöyle anlatmıştır:
-Kırda bir karga ile leyleğin birlikte koşup uçtuklarını gördüm. Hayret ettim, bakalım aralarındaki ortak özelliğe ait bir emare bulabilir miyim diye onları izledim. Yanlarına yaklaşınca gördüm ki ikisi de topal.
Gönül aynası saf olmalı ki güzeli çirkinden ayırabilsin. Her cins, kendi cinsini çeker. Öküz, elbette bir buzağıyı tanrı sanır.
Ortak özellikler, ortak idealler ve beklentiler; birlikteliği gerektiren ve yaşamak için gerekli olan bir durumdur.
……
-Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” sözü de İslam coğrafyasının önemli düşünürlerinden ve alimlerinden olan Mevlana Celaleddin Rumi tarafından söylenmiş bir sözdür.
Hz. Mevlana; “Kişiler genelde kendine yakın karakterde ve kafa dengi olan kişilerle arkadaşlık kurarlar.” Demiştir. Bu yüzden bir kişinin arkadaşına bakarak kişinin kendisi hakkında rahatlıkla yorum yapabiliriz.
…….
Şair de şiirin de arkadaşı şöyle tarif etmiştir;
Alçak insanları dost edinme
Çünkü uyuzun sağlıklıya bulaştırdığı gibi, sana kötülük bulaştırır.
Seni gururlandıracak bir arkadaş seç kendine
Çünkü arkadaşlar birbiri ile tanınır.”
………
Abdullah b. Mesud’da : “Dumanın ateşe delalet etmesi dahil, hiçbir şey arkadaşın arkadaşa delalet ettiği gibi delil değildir.” Diye söylemiştir.
…….
Bilim adamı, filozof ve insanlık analizleriyle insanlık tarihine mal olmuş düşünürlerin arkadaş ve dostluk üzerine olan tarif ve ikazlarını okuduktan sonra Rab’bimizin arkadaş ve dostlukla ilgili bizlere emir ve yasaklarının neler olduğuna da göz atalım.
Mevlamız ise;
“Ey iman edenler! Sizden olmayanlardan hiçbir sırdaş edinmeyin. Onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar. Hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Onların kinleri konuşmalarından apaçık ortaya çıkmıştır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Eğer düşünürseniz size ayetleri açıkladık.
İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz; onlar ise, bütün kitaplara iman ettiğiniz hâlde, sizi sevmezler. Onlar sizinle karşılaştıkları zaman “inandık” derler. Ama kendi başlarına kaldıklarında, size karşı kinlerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: “Öfkenizden ölün!” Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir.” (Al-i İmran, 118-119)
Hud suresinde: “Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez.” (Hud, 113)
Necm suresinde: “Öyle ise bizim zikrimizden (Kur’an’dan) yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimselerden yüzçevir.” (Necm, 29)
Lokman suresinde: “Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonra dönüşünüz ancak Banadır. Ben de size yapmakta olduğunuz şeyleri haber vereceğim.” (Lokman,15)
…..
Her insanla arkadaşlık ve dostluk edilemeyeceğini de asla unutmamamız gerekmektedir. Rehberimiz, Peygamber Efendimiz de bu konu da buyuruyor ki;
“Kişi dostunun ahlakı ve dini üzere olur. O halde sizden biriniz; dost edindiği kimseye baksın.”