Tweet |
ÖSYM’nin yayınladığı 2019 sınavı ortalama doğrularına bakarsak; Matematik: 40 soruda 4.7 doğru, Fizik: 14 soruda 1.03 doğru, Kimya: 13 soruda 0.96 doğru, Biyoloji: 13 soruda 1.29 doğru, Türk Dili ve Edebiyatı: 24 soruda 4.9 doğru cevap verilmiş.
YANİ; Bu neticelerden şunları rahatça çıkarabiliriz:
-Gençlerimiz; ya bilgisiz yetişiyorlar ya da ÖSYM’nin sınav sistemi seviyenin çok üzerinde.
-Aileler, Okullar, Sendikalar, Öğretmenler, Bakanlık velhasıl toplum; gençlerimizin bu kadar bilgisiz yetişmesi ve genelde ki bu seviye düşüklüğünün nedenlerini araştırıyor muyuz?
-Nerede yanlış yapıldığını tespit edebiliyor muyuz?
-Ezbere dayalı bir eğitim sistemi tek seçenek midir?
-Sınavlarda kalanlar sadece gençler mi? Bizler de bu sınavda kalmış olmuyor muyuz?
Milenyum çağı çocukları dediğimiz:
-Takım çalışmasına alışık olmayan ve bu nedenle ekip kavramının çok bir şey ifade etmediği,
-Daha çok yalnız olmaya alışık, kural tanımayan,
-İsteklerinden emin oldukları için ikna edilmeleri zor olan,
-Aileleriyle sık sık çatışmaya giren ve bunun nedenini kendilerince doğru kabul edip savunan,-
-Vaktinin çoğunu seyirle geçiren ve yapay zekanın hedefindeki bu potansiyel, model kuşağın yapay zekanın hedefi olduğunu görebilmekte miyiz?
-Aslında bilginin izinden gitmeyi de , Dünya’da ki bazı gelişmeleri de takip edebilme becerisine sahip, dünyanın en büyük gücü olmaya namzet ve zaman zaman da“İnternet Kuşağı” diye de isimlendirdiğimiz,
-Dışarıdan gelen fikirlere sıcak bakmayan, özgüveni yüksek bu Z kuşağının karakteristik özelliklerine göre ve geleceğimizi emanet edeceğimiz bu yeni nesle karşı sorumluluk ve görevlerimizin gereğini yerine getirmek zorunda değil miyiz?
-Bu Z kuşağının erdemli ve değerlerimize sahip olarak yetişmesi ve kalması için, sistemsel düzenleme , değişiklik ve çalışmaların yanında,
-Google’nin alternatifi olarak kurulması gereken “Yerli arama motoruyla” acilen ve mutlaka buluşturulmaları gerekmiyor mu?
-dijital bağımsızlık için ya da dijital bağımlılığı minimuma indirmek adına yapılan ya da yapıldığı söylenen çalışmaların kesinlikle yetersiz olduğu hissedilmiyor mu?
-savunma sanayiinde ki babayiğitlerin çalışmaları kadar acil ve önemlidir, zira bu gücü yerinde ve doğru kullanıp geliştirecek nesle sahip olmak, topyekün babayiğitler yurdu olmak zorunda değil miyiz?
-Bu neslin şeytani, nefsi ve taguti anlayışlara karşı korunmaları da gerekmektedir. Ulaşım kolaylığı ve engeller ile en azından şimdilik bir şeyler yapılamaz mı? Adet yerini bulsun kabilinde ki göstermelik uygulamalar kesinlikle yetersizdir.
-Bu Ülke’yi seven ya da sevdiğini söyleyen sorumluluk konumundaki herkesin bu çağın en büyük silahı olan iletişim, internet ve görsel eğitim için bir saniye bile boşa geçirilecek zamanları yoktur.
-Yönetenlerin icraat göstermesi, öncelik tespitlerini doğru belirlemesi, yönetmeye talip olanlarınsa hikaye ve tribün oyunlarından öte somut gerçeklere göre proğram ve projeler üreterek vatan sevgilerini göstermeleri gerekmektedir.
-Laf’la peynir gemisi yürümüyor…..