Tebessümler sahte, gülücük sahte, sözler sahte.

Yap bir selfieyi at internete; o da yapmacık, o bile sahte.

Bu kadar sahtelikten de: e bu kadar kısa süren dakikalık, saatlik bilemedin haftalık sevgiler ve sevgililer.

Para bitti aşk bitti, makam gitti, aşk bitti, gibi, gibi, gibi.

Tv izlerken de, birilerini sorduğumda aldığım şu cevaptan da: sorma ya onların şu telaşı vardı diye duyduğumda da kahroluyorum.

Ve öyle kızıyorum ki: Sahtekar sevgi  ve sevgililik uzmanlarına da, sahte sevgiler ve sevgililere de, bir halt bilmediği halde klavuz geçinen herkese de.

Kargaların klavuzluk yaptığı yerlerde de yerde sürünen sahte sevgiler ve sahtelikler eksik olmaz elbette.

Kaybedilen değerlerimiz de payı olan dost, düşman herkese kızıyorum.

Birileri hainlikle düşmanlık ederken, bir diğerleri de hainlerin düşmanlıklarına zemin hazırladıkları için.

Sevgide ki samimiyet ve masumiyeti anlatan küçücük bir  hatıra ile de yazıyı sonlandırıyorum.

“Dervişin biri, bir kucak  elmayla yanından geçen kıza :

“Nereye gidiyorsun? O kucağına ne doldurdun?” diye sormuş.

Kız: “Sevdiğim şu tarlada çalışıyor. O’na götürüyorum” diye cevap vermiş.

Derviş: “Kaç tane elma var elinde?” diye sormuş.

Kız gayet sakin bir şekilde: “İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?” demiş.

Bu sözü duyar duymaz da:

DERVİŞ TE ELİNDEKİ TESBİHİNİ YAVAŞÇA KOPARMIŞ.”

Bir çoğumuzun meramımı çok ta iyi anladığını sanıyorum.

Allah için, biraz samimiyet.

Samimiyetin birazı bile bu memleketi, dostlukları, yuvaları ve her şeyi kurtarmaya yeter.

BİRAZ SAMİMİYET.!